‘Transfobik geylerle karşılaştıkça sen de ayrışıyorsun'

‘Transfobik geylerle karşılaştıkça sen de ayrışıyorsun'

Toplumsal cinsiyet rollerini ters yüz edenler için hareketli bir ayın içindeyiz. ABD’de Stonewall Direnişi dünyanın ilham verici toplumsal hareketler listesine ekleneli 45 yıl oldu ama LGBTİ hareketinin dimağında halen 1 Haziran günü kadar taze. İstanbul’da yapılan Trans Onur Yürüyüşü ve LGBTİ Onur Yürüyüşü arasında, trans bir kadın oyuncu ve LGBTİ aktivisti olan Seyhan Arman’la konuştuk.

FOTOĞRAFLAR: BERGE ARABIAN
GÖZDE KAZAZ
gozdekazaz@agos.com.tr

Toplumsal cinsiyet rollerini ters yüz edenler için hareketli bir ayın içindeyiz. ABD’de Stonewall Direnişi dünyanın ilham verici toplumsal hareketler listesine ekleneli 45 yıl oldu ama LGBTİ hareketinin dimağında halen 1 Haziran günü kadar taze. İstanbul’da yapılan Trans Onur Yürüyüşü ve LGBTİ Onur Yürüyüşü arasında, trans bir kadın oyuncu ve LGBTİ aktivisti olan Seyhan Arman’la konuştuk.
Bir yıldır polis karargahı olarak kullanılan Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde bekliyoruz. Buluşmak için sözleştiğimiz Seyhan Arman, taksinin içinden çıkıyor. Birazdan yapılacak Trans Onur Yürüyüşü’ne kostümle katılmayacağını söylemişti ama işte orada; kocaman bir gökkuşağı bayrağını bedenine sarmış, kemerle tutturmuş, bir de saçına küçük kırmızı bir şapka takmış. Belli ki İstiklal Caddesi’nin bu en şenlikli gününde ‘sivil’ olmak içine sinmemiş.

‘Biz de yeni yeni tanışıyoruz’

1969 Haziranı’nda gerçekleşen Stonewall Direnişi’nin verdiği ilhamla her yıl dünyanın birçok ülkesinde yapılan onur yürüyüşlerinin İstanbul’da beş yıldır bir ‘ikizi’ var: İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği ve Hevî LGBTİ’nin düzenlediği Trans Onur Haftası. Trans bir kadın oyuncu olan ve yıllardır LGBTİ hakları mücadelesinde yer alan Seyhan Arman’la muhabbet de yürüyüşlerin çoğalmasından ve LGBTİ camiasının translara bakışından açılıyor: “LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne, ismi ‘Gay Pride’ olduğu dönemlerde de katılıyordum. Bir trans kadın olarak büyük problemler yaşadım. Bazı örgütler trans kimliğim üzerinden beni seks işçisi gibi kodlayıp, ‘Harbiye’de çarka çıkanı, yani seks işçisi olan travestileri yürüyüşte görmek istemiyoruz’ falan dediler. ‘Drag queen’ olarak katıldığımda kostümle gelmemi istemeyenler de oldu. 12-13 yıl önce Adana’dan İstanbul’a geldiğimde benim için geyler ve translar arasında bir fark yoktu. Fakat transfobik geylerle karşılaştıkça neden sana böyle davrandığını sorgulayıp ister istemez sen de ayrışıyorsun. Trans Onur Yürüyüşü biraz da buradan çıktı.”
‘Ötekinin ötekisi’ transların hem eril iktidar tarafından uğradığı şiddetin daha görünür olması, hem de bazı LGBTİ’lerin transları dışlaması ayrışmaya neden olmuşsa da ‘Pembe Hayat’ ve ‘İstanbul LGBT’ gibi örgütlerin trans politikalarına yer vermesi tanışmayı ve anlaşmayı sağlamışa benziyor: “Zaten benim için öteki kavramı tanışmamakla ilgili. Biz de yeni yeni tanışıyoruz aslında.”

Islak hortumla dövülmek

Trans hakları mücadelesinin bugününden bahsederken geçmişine geliyor konu.  Arman, yaşanan tüm şiddete rağmen, geçmişte mücadele veren translar sayesinde artık daha rahat oldukları görüşünde: “34 yaşındayım, dünkü çocuk sayılıyorum. Bizden önceki neslin elini ayağını öpmek gerekiyor. Ben ortama girdiğim andan itibaren rahattım. Bir sürü şey yaşadık evet ama ‘Hortum Süleyman’ı (eski Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü Ekipler Amiri), Doğan Karakaplan’ı (eski Ahlak Masası Şefi) görmedik. Demet Demir’i, Belgin Çelik’i, Ebru Kırağancı’yı ve ismini sayamadığım bir sürü insanı yok sayamayız. Onlar translar için büyük mücadeleler verdiler ve şu an bir sürü soruna rağmen kimliğimizi yaşayabiliyorsak, yani şurada birlikte oturabiliyorsak bu onların sayesindedir. Yani her babayiğidin harcı değil hortumun rengini seçtirip kendini ıslak ıslak dövdürmek.”

‘Küstürmeden dönüştürmek önemli’

Bu seneki Hormonlu Domates Ödülleri’nde, Levent Pişkin’e “ibne” tweet’i nedeniyle dava açan Başbakan Erdoğan, trans bir kadını kampüse almayan Yeditepe Üniversitesi, eşcinsel olduğu gerekçesiyle sorgulanan polis memurları nedeniyle İçişleri Bakanlığı gibi iddialı adaylar bulunuyor. Fakat özellikle bir aday çok tartışıldı. Dersim’de  birahaneleri protesto gösterisi sırasında ‘kadın çalıştırdığı’ için bir birahaneye maddi zarar veren BDP Gençlik Örgütü tek adaylı ‘Genel Ahlaksız Özel Ödülü’ne layık görüldü. Gecenin sunuculuğunu ‘Matmazel Coco’ karakteriyle yapacak olan Seyhan Arman’a tartışmayı sormamak olmazdı: “BDP’ye ödül verilemez mi? Verilebilir. Ama özel ödül kategorisi ayrı bir şey. Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyaset kategorisinde aday gösterilmesiyle ilgili de aynısını düşünüyorum. CHP’li olduğum için falan değil, ama açık kimlikli birçok arkadışımız oradan belediye meclis üyeliğine aday oldu. İnsanları küstürmememiz gerekiyor. Önemli olan dönüştürmek. Yürüyüşlerimizde, mecliste LGBTİ haklarını savunan bu kadar BDP’li var, onların hakkını yiyemeyiz.”

Bu yürüyüş, ‘sizin gibi insanız ‘ demek

Onur Haftası’nın bu yılki teması ‘temas’. LGBTİ hareketinin görünürlüğünün arttığı Gezi Direnişi’ne bir selam olan bu ‘temas’ durumu, aradan geçen bir yılda ne kadar devam edebildi?: “Gezi sürecinde oldu ama sonrasında oldu mu bilmiyorum. Ama kendi adıma, mesela geçen sene Onur Yürüyüşü’ne katılmayacaktım, Gezi’ye destek olan biri olarak katıldım. Çünkü, bana bazıları ahlakçı diyor ama, son zamanlarda yürüyüşün içinin boşaltıldığını düşünüyordum. Benim için yürüyüş, bizi gören o insanlara “Bakın biz de ‘normaliz’, öteki değiliz, sizin gibi insanız” demek. Kendimizi zaten var olan o kalıplara sokmak bana doğru gelmiyor. Seks düşkünü, fütursuz, ahlaksız... Böyle de olabiliriz, sorun yok. Ama hepimiz öyle değiliz ki. Bir gökkuşağından bahsediyoruz. CHP’li de, dindar da, solcu da var. Bunları görmezden geliyoruz bazen.”

‘Matmazel Coco’ya cinsiyet biçemiyorlar’

“Matmazel Coco, şizofren sayılabilecek, politik bir kadın aslında. 90-60-90 olduğunu düşünüyor ama bir yandan da öyle olmadığını biliyor. Bütün erkeklerin onun peşinde koştuğuna inanan, kamyoncu arayan, belki bir zamanlar seks işçiliği yapmış olan ama bakire olduğunu iddia eden bir karakter. Gündemde olan mevzuları konuşan bir kadın. Akla Huysuz Virjin gelse de kendine özgü. Ama küfür yok. Seyhan olarak Matmazel Coco’da şunu gördüm: Ona bir cinsiyet koyamıyorlar. Kadın mı, erkek mi, trans mı, drag queen mi? Çok ortada bir alanda duruyor.“

Trans Drag Queen olmak zor

“Drag Queen, abartılı kadın kılığına giren erkekler demek. Dünyada artık trans kadınlar da yapıyor. ‘Drag king’ler de var. Trans kimliğim nedeniyle drag queen camiasında da sorun yaşıyorum. Bir iş için beni seçme ihtimalleri olsa da ‘Seyhan travesti’ diyerek vazgeçip erkek olan bir drag’ı tercih edebiliyorlar.“

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder